ÖZET
Sonuç:
Cerrahi birimde çalışan hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyum puanları EÖ’ye göre, ES en yüksek bulunurken, puanın 1. ayda biraz düştüğü 3. ayda ise ES’ye göre daha da düşük olduğu belirlendi. Hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyumları konusunda kurumsal desteğin sağlanması, hizmet içi eğitimlerde hemşirelerin mesleki özellikleri ve kurumsal faktörler dikkate alınarak planlamaların yapılması ve eğitimlerin düzenli aralıklarla tekrarlanması önerilmektedir.
Bulgular:
Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalamasının 28,9±8,49 yıl, %91’inin kadın, %56,3’ünün lisans mezunu, %58,3’ünün meslekte beş yıldan daha az tecrübesi olduğu, %81,9’unun ise çalışılan birimde beş yıldan daha az çalışma süresine sahip olduğu, %32,6’sının devlet %36,1’inin üniversite, %31,3’ünün özel hastanelerde çalıştıkları, %34,7’sinin servis, %27,8’inin ameliyathane ve %37,52’sinin yoğun bakım birimlerinde çalıştığı belirlendi. Hemşirelerin ES izolasyon önlemlerine uyum düzeyi 80,389±7,106 olarak saptandı (p<0,05).
Gereç ve Yöntem:
Araştırmanın evrenini; üniversite, devlet ve özel hastanelerin cerrahi kliniklerinde çalışan 250 hemşire, örneklemi ise örneklem seçim kriterlerini karşılayan ve çalışmaya katılmaya gönüllü 144 hemşire oluşturdu. Veriler literatür bilgileri doğrultusunda ve uzman kişilerin görüşleri alınarak araştırmacılar tarafından hazırlanan ‘‘Çalışan Veri Formu’’ ve Tayran tarafından (2009) geliştirilen ‘‘İzolasyon Önlemlerine Uyum Ölçeği’’ ile toplandı. Statistical Package for the Social Sciences 22.00 istatistik paket programında, uygun istatistiksel yöntemler kullanılarak veriler değerlendirildi.
Amaç:
Araştırma, cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin eğitim öncesi (EÖ) ve eğitim sonrası (ES) izolasyon önlemlerine uyumlarını değerlendirmek amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte planlandı ve uygulandı.
GİRİŞ
Küresel olarak, sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonlar (SHİE), sağlık hizmeti ortamlarında tıbbi bir sorun haline gelmiştir. Dünya çapında 1,4 milyondan fazla insanın hastanelerde bulaş yüzünden komplikasyonlar yaşadığı tahmin edilmektedir1. SHİE, Centers for Disease Control and Prevention ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından en önemli mortalite ve morbidite kaynağı olarak tanımlanmaktadır2. DSÖ, SHİE’nin gelişmiş ülkelerde %20’sinin, gelişmekte olan ülkelerde ise %40’ından fazlasının önlenebilir olduğunu belirtmektedir3,4. SHİE; iş gücü ve üretkenlik kaybına, yaşam kalitesinin düşmesine/morbiditeye, mortalitenin artmasına, fonksiyonel bozukluklara, duyusal strese ve ekstra tanı ve tedavi yöntemi, hastanede yatış süresinin uzaması, izolasyon ihtiyacı, ilaç (antibiyotik) kullanımının artması nedeni ile ekonomik maliyet artışlarına neden olabilmektedir3,5-7.
SHİE’yi kontrol etmede en etkili yol enfeksiyon kaynağının ve enfeksiyonu olan hastaların izole edilmesi, izolasyon önlemlerinin alınmasıdır. Sağlık profesyonelleri içerisinde yer alan hemşirelerin, hangi durumlarda izolasyona gerek duyulduğu, hangi izolasyonu uygulayacağı ve hangi izolasyonun neleri kapsadığını iyi bilmesi, ayrıca izolasyon önlemlerine yönelik tutum ve davranışlarının doğru teknik ve aralıklar ile değerlendirilmesi son derece önemlidir8,9. SHİE’de en sık üriner sistem enfeksiyonları (%42) görülürken, ikinci sırada cerrahi alan enfeksiyonları (CAE) (%40) yer almaktadır. Bu nedenle SHİE içerisinde cerrahi, önemli bir yere sahiptir. Cerrahi girişimler bireyin deri bütünlüğünü bozarak endojen ve ekzojen kaynaklı mikroorganizmalarla karşılaşma olasılığını artırır10. Bu enfeksiyonlar girişim yeri ile sınırlı olmayıp, daha kapsamlı sistemik etkilere yol açabilmektedir. Sağlık çalışanları, hastaların ve kendilerinin güvenliği için sıkı enfeksiyon önleme ve kontrol uygulamalarına öncelik vermeli ve bunlara uymalıdır. Yapılan çalışmalarda Enfeksiyon Kontrol Komitesi üyelerinin, izolasyon önlemlerine uyumunu sağlama ve sürdürmede zorlanıldığı belirtilmektedir11,12. Bu bağlamda; araştırma cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin eğitim öncesi (EÖ) ve eğitim sonrası (ES) izolasyon önlemlerine uyumlarını değerlendirmek amacıyla gerçekleştirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Araştırma bir ildeki üniversite, devlet ve özel hastanelerin cerrahi birimlerinde çalışan hemşireler ile Nisan-Kasım 2016 tarihleri arasında yapılan tanımlayıcı kesitsel tipte bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, hastanelerin cerrahi birimlerinde çalışan hemşireler oluşturdu (n=250). Araştırmanın yapıldığı tarihlerde yıllık izin, doğum izni, askerlik izni kullanan ve araştırmaya katılmaya istekli olmayan 76 hemşire çalışma kapsamı dışında tutuldu. Örnekleme, cerrahi birimde çalışan 174 hemşire alındı. Otuz hemşireyle anket ve ölçeklerin anlaşılırlığını kontrol etmek üzere pilot çalışma yapıldı ve bu hemşireler çalışma dışı tutuldu, örneklemi 144 hemşire oluşturdu. Veriler; literatür doğrultusunda ve uzman kişilerin görüşleri alınarak araştırmacılar tarafından hazırlanan “Çalışan Veri Formu” ve “İzolasyon Önlemlerine Uyum Ölçeği” (İÖUÖ) kullanılarak yüzyüze görüşme yöntemi ile toplandı.
Çalışan Veri Formu
Literatür bilgileri doğrultusunda4,13 ve uzman kişilerin görüşleri alınarak araştırmacılar tarafından hazırlanan veri formu, yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, çalışılan kurum, çalışılan birim, meslekte çalışma süresi, çalışılan birimde çalışma süresi, izolasyon önlemleri ve hastane enfeksiyonlarına (HE) ilişkin bilgi durumlarını içeren toplam 17 sorudan oluşmaktadır.
İzolasyon Önlemlerine Uyum Ölçeği
2009 yılında Tayran14 tarafından geliştirilmiştir. Hemşire ve hekimlerin izolasyon önlemlerine uyumunu ölçmek amacıyla, olumlu ve olumsuz toplam 18 maddeden oluşan İÖUÖ’nün geçerlilik ve güvenilirliği 2011 yılında Tayran ve Ulupınar15 tarafından yapılmıştır. Ölçekte derecelendirme 5’li Likert tipte olup; 1=Kesinlikle katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Fikrim yok, 4=Katılıyorum, 5=Kesinlikle katılmıyorum biçimindedir. Ölçekteki olumsuz ifadeler 5., 7., 12., ve 17. maddelerdir ve 1=5, 2=4, 3=3, 4=2, 5=1 olacak şekilde puanlanmaktadır. Olumlu olan diğer maddeler ise küçükten büyüğe doğru (1, 2, 3, 4, 5) puanlanmaktadır. İzolasyon önlemlerine uyum toplam puan hesaplanarak değerlendirilmektedir. Puanlamada toplam puan (en düşük puan 18, en yüksek puan 90) ya da ortalama (en düşük ortalama 1; en yüksek ortalama 5) kullanılabilir. Puan arttıkça uyum da artmaktadır. Ölçeğin Cronbach alfa değeri 0,85 olarak bulunmuştur.
Araştırmada veriler dört aşamada toplandı.
1. Aşama: Veri toplama formunun sınanması; formların kullanılabilirliğini değerlendirmek amacıyla araştırmaya katılmayı kabul eden, her bir kurumdan 10 hemşire olmak üzere toplam 30 hemşireye anket uygulandı. Eksik/anlaşılır soru olup olmadığı gözden geçirildi. Bu hemşireler çalışmanın örneklemine dahil edilmedi.
2. Aşama: Araştırmaya katılmayı kabul eden hemşirelere kurumlarca belirlenen günlerde 30 dakika izolasyon önlemleri ile ilgili eğitim verildi. EÖ ve ES “Çalışan Veri Formu” ve “İÖUÖ” kullanılarak, veriler yüzyüze görüşme yöntemi ile toplandı.
3. Aşama: Veriler eğitimden 1 ay sonra (ES1) “Çalışan Veri Formu” ve “İÖUÖ” kullanılarak tekrar toplandı.
4. Aşama: Eğitimden 3 ay sonra (ES3) “Çalışan Veri Formu” ve “İÖUÖ” kullanılarak veriler tekrar toplandı.
İstatistiksel Analiz
Bulgular Statistical Package for the Social Sciences 22.0 paket programı kullanılarak analiz edildi. Normal dağılım gösteren değişkenlerin iki grup karşılaştırılmalarında Student’s t-test; normal dağılım göstermeyen iki grup karşılaştırılmalarında Mann-Whitney U test, normal dağılım gösteren üç ve üzeri grupların karşılaştırmalarında One-Way ANOVA test ve ikili karşılaştırmalarında Bonferroni test; normal dağılım göstermeyen üç ve üzeri grupların karşılaştırılmalarında Kruskal-Wallis test ve ikili karşılaştırılmalarında Bonferroni-Dunn test kullanıldı. Niteliksel değişkenler ise Pearson ki-kare test ve Fisher Freeman Halton test kullanılarak karşılaştırıldı. Tüm analizlerde, p<0,05 değeri istatistiksel anlamlı kabul edildi ve güven aralığı %95 idi. Sürekli değişkenler ortalama±standart deviasyon olarak ve kategorik değişkenler yüzde ve sayı olarak bildirildi.
BULGULAR
Elde edilen sonuçlara göre hemşirelerin yaş ortalamasının 28,29±8,49 yıl olduğu, çoğunluğu kadın, lisans mezunu ve hem meslekte hem de çalışılan birimde beş yıldan daha az çalışma süresine sahip hemşirelerin oluşturduğu saptandı (Tablo 1).
Meslekte çalışma süresine göre EÖ ölçümdeki uyum düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptandı (p=0,030; p<0,05). Anlamlı farklılığa neden olan grubu saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalar sonucunda; 6-10 yıldır meslekte çalışan hemşirelerin uyum düzeyleri 11 yıl ve daha uzun süredir çalışanlardan yüksek bulundu (p=0,025; p<0,05) (Şekil 1, Tablo 2).
Çalışılan birime göre ES3 ölçümündeki uyum düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptandı (p=0,031; p<0,05). Anlamlı farklılığa neden olan grubu saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalar sonucu; yoğun bakımda çalışan hemşirelerin uyum düzeyleri serviste çalışanlardan yüksek bulundu (p=0,033; p<0,05) (Tablo 3).
HE’yi önlemedeki en önemli yöntem hakkındaki soruya katılımcıların çoğunluğu EÖ, sırası, eğitimden bir ay sonra ve eğitimden 3 ay sonra en yüksek oranda el yıkama olarak yanıt verdiği saptandı (Tablo 4).
EÖ ile karşılaştırıldığında izolasyon önlemlerine uyum düzeyi en yüksek olarak ES saptandı ve eğitimden 1 ay ve 3 ay sonra düşüşe geçtiği belirlendi (Şekil 2).
TARTIŞMA
SHİE’nin önlenebilir olması ve SHİE içerisinde CAE’lerinin üriner sistem enfeksiyonlarından sonra ikinci sırada yer aldığı düşünüldüğünde, cerrahi hemşirelerinin SHİE ve CAE’leri kontrolü ve önlenmesindeki rol ve sorumlulukları daha da önem taşımaktadır. Araştırmada hemşirelerin yaş ortalamaları ve meslekte çalışma sürelerinin izolasyon önlemlerine uyumlarında etkili olduğu saptandı (p<0,05). Zencir ve ark.16 yaş ortalaması 30,11±6,34 yıl olan hemşireler üzerinde yaptıkları çalışmada yaş, meslekte çalışma süresi gibi faktörlerin izolasyon önlemlerine uyumu etkilediğini belirlerken, Yüceer ve ark.17 yaş ve çalışma süresinin izolasyon önlemlerine uyumu arttırdığını bulmuşlardır. Erden ve ark.18 yoğun bakım ünitelerinde çalışan doktor ve hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyumlarını değerlendirdikleri çalışmalarında yaş ortalamasının izolasyon önlemlerine uyumu etkilemediğini ancak birimdeki çalışma süresinin izolasyon önlemlerine uyumu arttırdığını saptamışlardır. Bu sonuçlar doğrultusunda; Erden ve ark.’nın18 çalışmasındaki yaş ortalaması hariç, yapılan çalışmalar, araştırma sonuçları ile benzerlik göstermektedir.
Yoğun bakım ünitelerinde görülen nozokomiyal enfeksiyonların çoğunun ölümle sonuçlanabildiği düşünüldüğünde, bu enfeksiyonların önlenmesinde izolasyon önlemlerine uyum büyük önem taşımaktadır. Araştırmada çalışılan birime göre ES3 ölçümündeki uyum düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptandı (p=0,031; p<0,05). Özden ve Özveren’in3 hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyumunda mesleki ve kurumsal faktörlerin belirlenmesi üzerine yaptıkları çalışmada, yoğun bakımda çalışan hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyum puanları (68,60±10,68), dahili (65,57±13,25) ve cerrahi (66,86±10,79) birimdeki hemşirelerden yüksek bulunmuştur. Araştırmada da yoğun bakımda çalışan hemşirelerin uyum düzeyleri serviste çalışanlardan benzer şekilde yüksek bulundu (p=0,033; p<0,05).
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, ‘‘SHİE’yi önlemede en önemli yöntem nedir?’’ sorusuna verilen yanıtlarda en etkili yöntemin el yıkama olduğu saptandı. Sonuçlar tüm birimlerde el yıkama ile ilgili eğitimlerin, gözlemlerin ve eğitimlerin sürekliliğinin etkili olduğunu düşündürdü.
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Araştırma üniversite, devlet ve özel hastanelerin cerrahi birimlerinde çalışan hemşireler ile sınırlı olduğundan tüm cerrahi hemşirelere genellenemez. Cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin EÖ ve ES izolasyon önlemlerine uyumlarının değerlendirilmesi İÖUÖ’deki maddeler ile Çalışan Veri Formu’ndaki soru içerikleri ile sınırlıdır.
SONUÇ
Elde edilen bulgulara göre hastanelerin cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin izolasyon önlemlerine uyumunun EÖ ile kıyaslandığında eğitimden hemen sonra, 1 ay sonra ve 3 ay sonra arttığı, ancak en fazla artışın ES meydana geldiği saptandı. ES geçe süre uzadıkça, uyum puanlarının da düştüğü belirlendi. Hizmet içi eğitimlerin düzenli ve tekrarlı bir şekilde verilmesinin izolasyon önlemlerine uyumu etkilediği, ayrıca demografik ve mesleki özelliklerin de izolasyon önlemlerine uyumda etkili olduğu düşünülmektedir.