ÖZET
Amaç:
Ambliyopi, yaşamın erken evrelerinde görme gelişimi sırasında bir veya iki gözde görme keskinliğinde azalma ile karakterize yaygın bir hastalıktır. Erken teşhis ile tedavide tatmin edici sonuçlar alınabilir. Ambliyopinin risk faktörlerinin belirlenmesi, hastalığın erken tanı konulmasını sağlayacak ve dolayısıyla oluşabilecek görme kayıplarını önleyecektir.
Sonuç:
Ambliyopinin bilenen oküler risk faktörleri haricindeki, non-oküler risk faktörlerinin belirlenmesi yüksek riskli çocukların erkenden tedavi edilmesini ve önlenebilir görme kayıplarının önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Bulgular:
Bu çalışmamıza hastaların 171’i kadın ve 170’i erkek olmak üzere toplam 341 hasta dahil edildi. Hastaların ortalama yaş aralığı ise 7,81±3,6 idi. Ambliyopi türlerine göre; 341 hastadan 188 kişide refraktif ambliyopi (%55,1), 93 strabismik+refraktif ambliyopi (yaklaşık %27,3), 55 kişide strabismik ambliyopi (%16,1) ve 5 (%1,5) kişide ise deprivasyon ambliyopisi tespit edildi. Bizim çalışmada ambliyopinin en sık 3-6 yaş (%36,5) ve 7-10 yaş (%44,2) aralığında olduğu tespit edildi. Şaşılığın bulunduğu ambliyopi türlerinde aile öyküsünün, refraktif ambliyopi türüne kıyasla daha fazla olduğu görüldü.
Gereç ve Yöntem:
Şubat 2016 ile Eylül 2022 tarihleri arasında ambliyopi tanısı konulan 3-15 yaş arası toplam 341 çocuk hasta dahil edildi. Tüm hastaların takip dosyalarından tüm görme muayeneleri ve hastaların doğum, annenin obstetrik öyküsü, aile öyküsü, nörolojik hastalık öyküsü, kronik sistemik hastalık öyküsü ve oküler cerrahi öyküsü hakkındaki dosya bilgileri incelendi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalışma retrospektif olarak planlandı ve Adıyaman Üniversitesi Etik Kurul’u tarafından onaylanmıştır (tarih: 15.11.2022, karar no: 2022/8-1). Bu çalışma retrospektif olarak tasarlandığından, hastalardan yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmamıştır.
Bu çalışmaya Şubat 2016 ile Eylül 2022 tarihleri arasında ambliyopi tanısı konulan 3-15 yaş arası 341 çocuk hasta dahil edilmiştir. Tüm hastaların takip dosyalarından çocuğun doğumu, annenin obstetrik öyküsü, aile öyküsü, nörolojik hastalık öyküsü, kronik sistemik hastalık öyküsü ve oküler cerrahi öyküsü hakkındaki dosya bilgileri kaydedildi.
Tüm hastaların kırma kusuru, görme keskinliği, ön segment muayenesi ve dilate fundus muayenelerini içeren detaylı oftalmolojik muayene bulgularını içeren dosya bilgileri kaydedildi. Ayrıca hastaların şaşılık muayenelerinde yapılan 9 kardinal bakış, primer pozisyonda ve diğer bakış pozisyonlarında kayma varlığı ve derecesinin ölçümü bakış yönlerinde kısıtlılık ve zayıflığı ilgili muayene bulguları kaydedildi. Hastaların örtme test, prizma test, Krimsky test, baş pozisyonu ölçümleri ilgili dosya bilgileri kaydedildi. Şaşılık hastaları tropyanın yönüne göre ezotropik, ekzotropik ve vertikal olarak sınıflandırıldı.
Görme keskinliği muayenesi hem düzeltmesiz hem de düzeltmeli olarak 3-5 yaş arası çocuklar için Lea sembolleri, okul öncesi ve okuma yazma bilmeyen çocuklar için “E” çizelgesi ve okul çağındaki çocuklarda ise Snellen eşeli kullanılarak yapıldı.
Kırma kusurunu ölçmek için; tüm hastalara, %1’lik siklopentolat 5 dakika arayla 3 kere damlatılıp 45 dakika sonra mümkün olduğunda masaya monte Topcon Autorefractor KR-800 (ABD) veya elde tutulan Pediatric Autorefractor plusoptiX A09 (Almanya) ölçüm yapıldı. Bu işlemler yapılamayan hastalarda ise Keeler Professional retinoskopi (ABD) kullanılarak ölçüm yapıldı.
Ambliyopi tanımı olarak göz yapısı veya görme yolu patolojisi olmaksızın; tek taraflı ambliyopi; anizometropi; [1 diyoptri (D) hipermetropi, ≥1,50 D astigmatizma ve ≥3 D miyopi], şaşılık, şaşılık ameliyatı olması ve görme eksenini engelleyen durumlar (pitoz, konjenital katarakt gibi). Bu faktörlerin en az biri ile en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK) 0,63’ten düşük (Snellen 20/32) veya EİDGK’de gözler arasında iki satırlık fark olarak tanımlandı.
Bilateral ambliyopi; ≥6 D miyopi, hipermetropi ≥4 D veya astigmatizma ≥2,50 D ile ortaya çıkan yüksek ametropi veya çift taraflı görme eksenini engelleyen durumlar ise 3-4 yaş için EİDGK 0,5’ten düşük (Snellen 20/32), 4 yaşından büyükler için ise 0,4’ten düşük (Snellen 20/32) olarak tanımlandı17,18.
İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analiz Statistical Package for Social Sciences (SPSS) version 25.0 (SPSS Inc., Chicago, IL, USA) programı kullanılarak yapıldı. Sayısal veri dağılımının normalliği Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirildi. Kategorik veriler ki-kare testi ile, sayısal veriler ise bağımsız örneklem t-testi ve Mann-Whitney testi ile analiz edilmiştir. 0,05’ten küçük bir p değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAR
Bu çalışmamızda hastaların 171’i kadın ve 170’i erkek olmak üzere toplam 341 hasta dahil edilmiştir. Hastaların ortalama yaş aralığı ise 7,81±3,6 idi. Ambliyopi türlerine göre tespit edilen cinsiyet dağılımı ise; refraktif amliyopi olan hastalarda 93 kadın ve 95 erkek, strabismik+refraktif ambliyopi hastalarında 47 kadın ve 46 erkek, strabismik ambliyopi olan hastalarda 28 kadın ve 27 erkek, deprivasyon ambliyopisi olan hastalarda ise 3 kadın ve 2 erkek idi. Ambliyopi türleri arasında cinsiyet farklılığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,940). Şaşılık türüne göre ortalama yaş aralığı ise, refraktif amliyopi hastalarında 7,39±2,8, strabismik+refraktif ambliyopi hastalarında 6,94±4,3 strabismik ambliyopi hastalarında 6,94±3,8 ve deprivasyon ambliyopisi olanlarda ise 4,00±1,0 idi.
Ambliyopi türlerine göre; 341 hastadan 188 kişide refraktif ambliyopi (%55,1), 93 kişide strabismik+refraktif ambliyopi (yaklaşık %27,3), 55 kişide strabismik ambliyopi (%16,1) ve 5 (%1,5) kişide ise deprivasyon ambliyopisi tespit edildi. Ayrıca hastaların 264’ünde tek taraflı ambliyopi (%77,4) ve 77’sinde çift taraflı ambliyopi (%22,69) tespit edildi. Hastaların ambliyopi türlerine ve yaş aralığına (3-6, 7-10, 11-14, 15-18) göre dağılımı Tablo 1’de gösterilmiştir.
Hastaların ortalama EİDGK’i ortalamaları: refraktif ambliyopide 0,62±0,44 - 0,61±0,43, strabismik+refraktif ambliyopide 0,66±0,27 - 0,67±0,28 strabismik ambliyopide 0,61±0,29 - 0,61±0,30 ve deprivasyon ambliyopisinde ise 0,64±0,33 - 0,61±0,34 olarak tespit edildi (sağ, sol).
Hastalarda görülen refraksiyon kusurlarının ambliyopi türlerine göre ilişkisinde ise refraktif ambliyopide ortalama sferik değerleri (1,76±3,6) - (1,92±3,6), silindirik değerleri (-0,85±1,7) - (-0,92±1,3) strabismik+refraktif ambliyopide ortalama sferik değerleri (1,34±2,4) - (1,129±2,8), silindirik değerleri (-0,49±1,5) - (-0,55±1,4), strabismik ambliyopide ortalama sferik değerleri (0,31±0,95) - (0,28±0,90), silindirik değerleri (-0,45±0,40) - (-0,50±0,42) ve deprivasyon ambliyopisinde ise ortalama sferik değerleri (1,40±1,3) - (1,35±1,3), silindirik değerleri (-0,25±0,3) - (-0,20±0,2) idi (sağ, sol). Ambliyopi türlerinde refraksiyon kusurları dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir.
Anzimetropi değerleri; tek taraflı ambliyopide ortalama sferik (1,65±2,2), ortalama silindirik (-0,95±0,92), çift taraflı ambliyopi görülenlerde ise ortalama sferik (0,18±0,60), silindirik ortalama (-0,15±0,24) olarak tespit edildi. Tek taraflı ve çift taraflı ambliyopide anizometropi değerleri Tablo 3’te gösterilmiştir.
Strabismik+refraktif ambliyopi 93 hastanın 68’inde esotropya (%73), 25’inde ekzotropya (%27), strabismik ambliyopi 55 hastanın 30’unda esotropya (%54,5), 25’inde ekzotropya (%45,5) olduğunu saptadık. Şaşılığın etki ettiği toplam 148 ambliyopi hastasının 98’inde esotropya (%66,2), 50’sinde ekzotropya (%33,8) tespit ettik. Esotropyanın ekzotropyaya oranla daha ambliyopi yapma olasılığının yüksek olduğunu tespit ettik (p=0,015). Şaşılığın etki ettiği ambliyopi hastalarının dağılımı Şekil 1’de gösterilmiştir.
Deprivasyon ambliyopi bulunan 5 hastamızın 4’ünde pitoz ve 1’inde katarakt mevcuttu. Hastaların birincil derece ailesinde ambliyopi olma durumu; 188 refraktif hastanın 10’ünde (%5,3), 93 strabismik+refraktif hastanın 9’unda (%9,7), 55 strabismik hastanın 9’unda (%16,3) olmak üzere 341 hastanın 28’inde (%8,2) tespit edildi. Aile öyküsü şaşılığın bulunduğu ambliyopi türlerinde, refraktif ambliyopi türüne kıyasla daha fazladır (p=0,024).
Erken doğum öyküsü, 18 refraktif hastasında, 16 strabismik+refraktif hastasında, 6 strabismik hastasında ve 1 deprivasyonan hastada, yenidoğan bakım ünitesinde kalma öyküsü; 18 refraktif hastasında, 14 strabismik+refraktif hastasında, 5 strabismik hastasında ve 1 deprivasyonal hastada, sezaryan doğum öyküsü; 45 refraktif hastasında, 27 strabismik+refraktif hastasında, 21 strabismik hastasında ve 2 deprivasyonal hastada, epilepsi görülme durumu; 10 refraktif hastasunda, 9 strabismik+refraktif hastasında, 5 strabismik hastasında vardı. Yukarıda tespit edilen okülar olmayan risk faktörlerinin ambliyopi ile ilişkili dağılımı aşağıda Tablo 4’te gösterilmiştir.
SONUÇ
Ambliyopi çocukluk çağında sık görülen tedavilere iyi yanıt veren bir göz hastalığıdır. Ambliyopinin bilenen, kırma kusuru, şaşılık ve görme aksını etkileyen risk faktörlerine ek olarak pozitif aile öyküsü, gebelik ve doğumla ilgili risk faktörlerinin belirlenmesi erken tanı açısından çok önemlidir. Bu risk faktörlerinin belirlenmesi yüksek riskli çocuklarda hastalığın erken dönemde tanı konulmasını kolaylaştıracaktır. Böylece yüksek riskli çocukların erkenden tedavi edilmesi ve önlenebilir görme kayıplarının engellenmesi sağlanabilir.


